27 Eylül 2013 Cuma

İçin değiştiğinde dış dünya da değişir


 İçin değiştiğinde dış dünya da değişir.....
    Kayıp Gül ....Ekim Yağmurları...Serdar Özkan'ın dördüncü romanının en güzel satırlarından biri . Kayıp Gülü 'de çok büyük keyifle okumuştum bu romanda bir solukta bitti ... Hiç sıkmadan , bunaltmadan ...
  Diana'nın hikayesi gibi ama aslında toprağı arayan gülün , güneşi arayan ışığın , okyanusu arayan damlanın hikayesi...
 

  Kaybettiği annesinin ona bıraktığı bir mektupta istediği üzere 'Mavi Kristal Vazoyu' bulmak için San Francisco 'dan Türkiye'ye geliyor. İlk kitapta İstanbul'daydı Diana bu defa Efes semalarında arayışta... mavi kristal vazoyu hiç beklemediği bir yerde buluyor yine , okumayıp okumayı düşünenler için söylemiyorum bunu ;)
  Serdar Özkan'ın yalın dilini seviyorum
 
  Çocuklarınız , sizin çocuklarınız değil
  Kendini arayan hayatın oğulları ve kızları onlar
  Onlara sevginizi sunabilirsiniz , düşüncelerinizi değil
  Çünkü onların kendi düşünceleri vardı
 Siz onlara benzemek isteyebilirsiniz
  Ama onları kendinize benzetmeye çalışmayın sakın
 Çünkü hayat geriye gitmez , dün ile oyalanmaz
 Siz yaysınız , çocuklarınız ise sizden ileri atılmış diri oklar....

  Tam da yeni anne olmuşken en çok da bu cümleleri sevdim ...

  Bu su gibi akıp giden sıkıp bunaltmayan kitabın yanın da beni bunaltan artık pencereden atlama eğilimi göstermemi sağlayan bir kitap okudum ... Allahım hiç bitmeyecek sandım kitabı ...



      Bide bu kitap haftalarca bestseller oldu... Bendemi sorun var bilemedim. Yok ya kitapları yarım bırakamama hastalığım yüzünden kitabı zorla bitirdim. Öfffleye pöfffleye sırf bu kitapta bu sıkıldığım için  yeni başladığım kitaba bir türlü adapte olamıyorum. Günlerdir bir satır okumadım :( Geçecek tabi bu günlerde :)
   Zar atarak hayatına şekil veren Dr. Luke Rhinehart'ın başından geçenleri anlatıyor... Sadece bu kadar bahsedicem çünkü kitap beni o kadar sıktı ki anlatmak bile bunalttı :)
  Ne bileyim 'Uçurtma Avcısı' gibi harika kitaplar okuyup , kitaba kendini kaptırıp hüngür hüngür ağlayan biri olarak bu kitabı sevemedim...
  Tavsiye etmiyorum diycem ama tabiki de hepimizin kitaplardan aldığı lezzet farklı. Kim bilir belki benim zorla bitirdiğim kitabı sen bayılarak okursun ...
Paylaş

10 Eylül 2013 Salı

Sihirli Kutu

   Buse'nin odası için karı - koca hummalı bir çalışmanın içindeydik... Her yaptığımız yeni şey aklımıza başka bir şey getirdi . Ama sanırım odamız için en yaratıcı ve teknik fikir Mehmet'ten geldi. Benim keçeden yaptığım avize için çok uğraştığımı görünce avizeyi tamamlamak için harika bir fikir buldu.
  'Açma kapama düğmesine kutu yapıcam ben , yanında kolu olacak çevirince hem ışık yanacak hem içinden palyaço çıkacak ' dedi bende yom artık dedim ... Yapabileceğine hiç inanmadım , inanmadım ya bu bir hırs yaptı. Ertesi gün elinde malzemeler ile geldi , bir şeyler çizmiş planlamış hatta çevirme kolunu falan dükkanda yapmış geldi.
  Odaya kapandı ve saatlerce çalıştı... Ve ortaya bu kutuyu çıkardı...



   Kutunun içini koymama izin vermedi patentini alıp satacakmış :)) Valla isteyene yaparız , sanırım kutu işine giricez bu gidişle...
  Neyse , kutuyu anahtar düğmesinin üstüne monte etti ve gerçekten çalıştı. Kolu çevirdiğinde ışık yanıyordu...












  'Bundan sonrası sana ait al boya 'dedi... İçine palyaço yapmamdan vazgeçmiş (Allahtan yani :)) onun yerine canavar yap sen dedi...
  Boyarken çok keyif aldım . Hani cinsiyetide öğrenmediğimiz için hem kız hem erkek odasına olabilecek bir şey düşündüm.





  Kutuya da keçeden iki sevimli canavar yaptım .Bu arada canavarlara bayılıyorum :)






       


     Gün ışığında bile o lamba sürekli açılıp kapanıyor. Özellikle çocuklar bayılıyorlar , içinden bir anda bu canavarlar çıkınca heyecanları ve şaşkınlıkları bu kutudan çok daha sevimli oluyor...



Paylaş